2025’in Öne Çıkan Trendleri

Yeni yıla sayılı günler kala 2025 Gıda ve İçecek trendleri de şekilleniyor. Bir önceki yıldan bambaşka ya da yepyeni trendler olmamakla birlikte zamanın ruhu ve yeni jenerasyonların talep ve ihtiyaçları doğrultusunda yeni yaklaşımlarla, ifadelerle trendler de dönüşüyor.
Aromsa olarak bu trendleri herbir ürün kategorisi özelinde detaylandırıyor ve özelleştiriyoruz. Yenilikçi lezzet profilleri geliştiriyor, fonksiyonel hale getirilmiş ürünlerde oluşabilecek tat ve tekstür problerini önleyici bütünsel çözümlerimiz ile iş ortaklarımızın ürün geliştirme süreçlerine katkı sağlamayı sürdürüyoruz.
1- Bileşenler ve Ötesi
Ürünlerdeki katma değere olan talep neredeyse standart hale geliyor. Bu sebeple kaliteyi içerikten öteye taşımak önem kazanıyor. Star bileşenler bulmak ve bu bileşeni ön plana çıkarmak ürünü de öne çıkarmada etkili oluyor. Bu star bileşenlerin başında protein geliyor. Proteini hemen hemen her ürün grubunda görüyoruz. Ancak taklit edilmesi ve uygulaması kolay olduğu için markalar açısından çığır açıcı bir inovasyon olmuyor. Ve markaya bir kimlik kazandırmak konusunda ayrıştırıcı olmuyor.
2- Hedef Odaklı Sağlık
Bilgi kültürü, markaları hedeflenen beslenme ihtiyaçlarını karşılamaya zorlayarak çıtayı yükseltiyor. Hedef odaklı bir beslenme deyince hangisini daha çok tercih edersiniz diye sorulduğunda tüketiciler ilk sırada; cinsiyete bağlı besleyici ürünleri tercih edeceğini söylüyor. Bu veri kadınlara yönelik üretilen ürün lansmanlarının bir önceki yıla oranla % 18 arttığı verisi ile bağdaşıyor. Diğer hedef odaklı sağlık ürünleri ise sırasıyla; yaşa özel besleyici ürünler, dengeli beslenme ürünleri, performans bazlı besleyici ürünler ve yaşam tarzı bazlı besleyici ürünler (bitki bazlı, glutensiz vs) şeklinde belirtiliyor.
3- “Vay Canına” Etkisi
Tüketiciler sıra dışı olanı arzuluyor ve bu da şirketleri, "vay canına" etkisi yaratacak şaşırtıcı ürünlerle tüketicileri memnun etmeye yöneltiyor. Dünya genelindeki tüketicilerin %43'ü şunu söylüyor: "En üst düzey şımartıcı (indulgent) deneyimi sağlayacak çılgın tasarımlar arıyorum" Hangi tat ve doku özellikleri yiyecek ve içecek deneyimini sizin için etkileyici kılıyor, “vay canına” etkisi yaratıyor? diye sorulduğunda tüketicilerin %40 zengin lezzet/tat, %31 farklı lezzet kombinasyonları olduğunu ifade ediyor. Pastane tatlarının atıştırmalıklara uyarlandığı trendlere ialve olarak ana yemeklerin de atıştırmalıklara uyarlandığı kombinasyonlar ilgi çekici oluyor.

4- İçten Dışa Sağlık
Mikrobiyomu besleme konusunda artan farkındalık, liflerin ön plana çıkması için alan yaratıyor. Sindirim ve bağırsak sağlığı, fonksiyonel gıda ve içecek satın alımını en çok yönlendiren konulardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Sindirim veya bağırsak sağlığı iddiası olan gıda ve içeceklerde yıllık büyüme oranı % 8 (2023-2024) Bağırsak sağlığı için fonksiyonel gıda ve içeceklerdeki en önemli bileşenler ise sırasıyla; Lif, D vitamini, Probiyotik.
5- Bitki Bazlıya Yeniden Bakış
Bitki bazlı alternatiflere yönelik yoğun ilginin azaldığı gözlemleniyor. Tüketicilerin doğal arayışları, gerçek ve tanınabilir formlardaki bitkilere yöneliyor. Bitki bazlı ürünlerin doğal olarak algılanmaması bu ürünlere yönelik bir bariyer oluşturuyor. Tüketiciye “Neden %100 bitki bazlı ürünler satın almayı düşünmüyorsunuz?” diye sorulduğunda; aşırı işlenmiş ve yapay içerikler nedeniyle bu tür ürünlerden kaçındığını belirtiyorlar. Dolayısıyla markalar bitki bazlı ürünleri daha doğal, temiz etiketli hale getirecek bir yaklaşım arıyor.
6- İklime Adaptasyon
Markalar ve tüketiciler, iklim değişikliklerinin önüne geçmek için kişisel değerler ile ürün tercihleri arasında denge bulmalı. Küresel tüketicilerin neredeyse yarısı iklim değişikliğinin etkisinin çok veya aşırı derecede farkında. Kakao, Kahve, Portakal, Zeytin gibi kritik tarımsal ürünler konusunda çiftçiler, üreticiler ve yasal otoriteler nezdinde çalışmalar yürütülmesinin önemi gittikçe artıyor.
Asya, Avrupa, Amerika dahil 11 ülkede yapılan bir araştırmaya göre; “İklim değişikliğinin ürün tedariği veya üretimi üzerindeki etkisi nedeniyle aşağıdaki ürünlerin fiyatı artarsa ne yapacaksınız?” diye sorulduğunda tüketicilerin çoğunluğu Çikolata için “Satın almayı bırakır ya da azaltırım” seçeneğini tercih ederken, Kahve için “Satın almaya devam ederim” seçeneğini işaretliyor.
7- Işıltının Tadına Bakmak
Kozmetik sektörünün hızla geliştiği günümüzde güzelliği artıran özelliklerin artık yiyeceklere de taşınmasının zamanı gelmiş gibi görünüyor. Dünya genelinde her 5 tüketiciden 1’i son bir yılda fiziksel görünümlerini veya güzelliklerini iyileştirmek için yiyecek ve içecek satın aldıklarını ifade ediyorlar. Güzellik deyince de ilk sırada yüz/cilt güzelliği ikinci sırada saç geliyor. Güzellik claim’lerinin bir yıl içinde % 11 artış gösterdiği kaydediliyor. Bu claim’leri tercih eden tüketici gruplarında ilk sırayı tahmin edebileceğiniz gibi Z kuşağı ikinci sırayı Y kuşağı alıyor.
8- Geleneğin Yeniden Keşfi
Sürekli gelişen bir dünyada tüketiciler, özgünlüğü ve geleneği benimseyerek mutfak miraslarının lezzetlerini yeniden keşfetmek istiyor. Globalde tüketicilerin yarısı hem kendi geleneksel tatlarını hem de farklı kültürlerin geleneksel tatlarını ilgi çekici bulduklarını ifade ediyor. Nostaljik tüketiciye ulaşmak için gelenekleri yeniden keşfetmek önemli hale geliyor.
9- Ruh Halini İyileştiren Gıdalar
Tüketicilerin ruh sağlığına olan yüksek ilgisi, zihinsel ve duygusal iyilik hallerine öncelik vermesi, markaları onların duygularıyla bağ kuran yenilikler tasarlamaya yönlendiriyor. Ruh halini iyileştirici faydalarını göstermek için vitaminler bir fırsat alanı olarak görünüyor. Mental sağlık için fonksiyonel gıda ve içeceklerde en çok karşılaşılan vitaminler B grubu vitaminleri, C ve D vitamini. Mineral olarak da Magnezyum başı çekiyor.
10- Yenilebilir Yapay Zeka
Markalar yapay zekanın sağlayacağı olanakları keşfetmeye devam ediyor. Sonsuz olasılıklardan, tüketici deneyimlerini bir üst seviyeye taşıyan somut uygulamalara geçen adımlar atılıyor. Yapay Zeka ile ilişkili claim’lerin 2024 yılında 2023’e göre 7 kat arttığı belirtiliyor. Yapay zeka bazlı gıda güvenliği ölçüm cihazlarından yine yapay zeka destekli yeni tat profilleri dizaynına, tarımsal ürünlerin kalitesini artırıp karbon emisyonunu azaltmaya yönelik çözümlere kadar bir çok alanda Yapay Zeka uygulamalarından yararlanan Gıda ve İçecek firmaları sınırları zorlamaya devam edecek gibi görünüyor.