Aromsa ile Sürdürülebilir Gelecek: Sorumlu Üretim Ve Yerel Tedarik Yaklaşımı

HAZİRAN 2025
Aromsa | Bizden Haberler | Aromsa ile Sürdürülebilir Gelecek

İklim değişikliği, günümüzde yalnızca çevresel bir tehdit olarak değil; aynı zamanda ekonomik, toplumsal ve stratejik bir kriz olarak da değerlendirilmektedir. Bu çok yönlü kriz karşısında, başta enerji ve sanayi olmak üzere birçok sektör dönüşüme zorlanmaktadır. Gıda sektörü, hem iklim değişikliğinin nedenleri arasında yer almakta hem de en fazla etkilenen sektörlerden biri olması nedeniyle özel bir önem taşımaktadır. Bu anlamda, sürdürülebilirlik ve sorumlu üretim ilkelerinin gıda üretim ve tüketim zincirine entegrasyonu, hem çevresel hem de toplumsal açıdan büyük öneme sahiptir.

Sürdürülebilirliğin Merkezinde: Geleceğe Duyarlı Tedarik

Sürdürülebilir üretim, ürün ve süreçlerin çevresel etkilerini en aza indirecek şekilde tasarlanması ve uygulanmasıdır. Sorumlu üretim ise, üretim süreçlerinde çevresel ve sosyal sorumlulukların gözetilmesini ifade eder. Sürdürülebilir ve sorumlu üretim, sadece çevresel değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal açıdan da uzun vadeli faydalar sağlar.

İklim değişikliğiyle mücadelede sorumlu üretim/tüketim ve sürdürülebilirlik uygulamaları sürekli geliştirilmesi gereken kavramlardır.

Bu kapsamda üretim süreçlerinde; kaynak yönetimi, döngüsel ekonomi uygulamaları, atık azaltımı, geri dönüşümün teşvik edilmesi, karbon ayak izinin azaltılması, yenilenebilir enerji kullanımı, çevre dostu hammadde / teknoloji tercihi, enerji ve su verimliliği sağlayan üretim modelleri, dijital dönüşüm, sürdürülebilir tedarik zinciri yönetimi önceliklendirilmesi gereken konulardır.

Gıda şirketleri, üretim süreçlerinden lojistiğe kadar birçok noktada iklim üzerindeki etkilerini azaltma potansiyeline sahiptir. Artık birçok global marka, uluslararası anlaşmalar ve ulusal hedefler doğrultusunda karbon nötr hedef vermekte, sürdürülebilir üretim ve sürdürülebilir tedarik zinciri politikaları geliştirmektedir.

AROMSA, bu bilinçle hareket ederek karbon ayak izini azaltmaya yönelik çok boyutlu bir yaklaşım benimsemiştir. Öncelikle, üretim tesislerinde enerji verimliliği artırılmış; LED aydınlatma sistemleri, ısı geri kazanım hatları ve yüksek verimli motorlar devreye alınmıştır. Gebze Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan Aromsa 6 binası LEED Platinum sertifikasına sahip olup, enerji ve su tasarrufu sağlayan sistemlerle donatılmıştır. Kurulan güneş enerji santralleri (GES) ile tesisin enerji ihtiyacının bir bölümü yenilenebilir kaynaklardan karşılanmaktadır. Yağmur suyu hasadı ile toplanan su, bahçe sulama ve rezervuarlarda kullanılmaktadır. Yakın zamanda faaliyete geçmesi planlanan Aromsa 5 binası yine aynı çevreci yaklaşımla LEED Platinum sertifikalı bina olarak projelendirilmiştir.

Sürdürülebilir tedarik, mümkün olan en düşük çevresel etki ve en olumlu sosyal ekonomik sonuçları hedefler. Sürdürülebilir tedarik kaynak yönetimi, karbon ayak izinin azaltılması gibi öncelikli konuları içerir.

Çevresel etkileri en aza indiren sürdürülebilir üretim ve sürdürülebilir tedarik için aşağıdaki konular kısa ve uzun vadede çalışılması ve eyleme geçilmesi gereken temel konulardır.

Ekolojik tarım: Kimyasal gübre ve pestisit kullanımının azaltılması, toprak sağlığının korunması,

Gıda israfının önlenmesi: İsraf edilen gıdanın üretimi için boşa harcanan enerji ve kaynak kullanımı

Yerel üretim ve tüketim: Taşımadan kaynaklanan emisyonların azaltılması

Yerel Üretimin Stratejik Önemi

Aroma sektörü, hammaddeden nihai ürüne kadar uzanan çok aşamalı bir üretim süreci barındırır. Bu durum yüksek nakliye hacimlerine ve dolayısıyla artan karbon salımına neden olur. Uzak mesafelerden yapılan hammadde ve yardımcı malzeme taşımacılığı, büyük ölçüde fosil yakıt kullanımına dayalıdır. Bu durum, özellikle kara ve deniz taşımacılığında önemli miktarda karbon salımına yol açmaktadır.

Gıda ve içecek sektöründe önemli bir konuma sahip olan aroma endüstrisi, görünürde düşük emisyonlu bir alan gibi algılansa da, hammaddenin tedarikinden üretim süreçlerine, ambalajlamadan dağıtıma kadar birçok aşamada önemli miktarda dolaylı sera gazı salımına neden olmaktadır. Özellikle nakliye kaynaklı karbon emisyonu (Scope 3) ciddi boyutlara ulaşmaktadır. Bu nedenle aroma sektörü, iklim değişikliği ile mücadelede aktif sorumluluk alması gereken stratejik bir alandır.

AROMSA tedarik zincirinde çevreci çözümler geliştirerek, yerel hammadde tedariğini önceliklendirmektedir. Uzak lokasyonlardaki tedarikçilerle denizyolu taşımacılığı tercih edilmekte, havayolu taşımacılığından mümkün olduğunca kaçınılmaktadır. Aynı zamanda Organik Sentez Laboratuvarı’mızda; Aromsa’da üretilen aromalarda kullanılmak üzere doğala özdeş hammadde sentezi yapılmaktadır. Özellikle yurt dışından satın alınan hammaddelerin Aromsa’da sentezlenmesiyle hammadde tedarik sürecine büyük katkı sağlanmaktadır. Tüm paydaşlarımızın da yerel tedariğe yönelmesi konusunda farkındalık yaratmak amaçlanmaktadır.

Aromsa olarak, müşterilerimize, tedarik ettikleri hammaddelerin nakliyesinden kaynaklanan karbon emisyonlarını raporlamaya yönelik bir çalışmayı başlatmak üzereyiz. Bu çalışmada, üç aylık dönemler boyunca Aromsa’dan temin edilen ürünlerin nakliye kaynaklı karbon emisyonları ile aynı ürünlerin yurt dışından temin edilmesi durumunda oluşacak emisyonlar karşılaştırmalı olarak hesaplanacaktır. Bu sayede, yerel tedarikin çevresel avantajları somut verilerle ortaya konularak, müşterilerimizin sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlanması amaçlanmaktadır.

Ankara’da faaliyet gösteren bir tesise, karayolu ile yapılacak 1 ton hammadde nakliyesi için örnek verecek olursak;

Gebze’de faaliyet gösteren tedarikçiden temin edilen hammadde için 71,7 kg CO₂e emisyon açığa çıkarken, Hamburg-Almanya’dan temin edilen hammadde için atmosfere 522,9 kg CO₂e emisyon salımı olacak, yerel tedarikçi tercihi ile hammadde nakliye sürecinde 451,2 kg CO₂e seragazının atmosfere salımının önüne geçilmiş olacaktır*. Yerel üretim ve yerel tedarikçi tercihi karbon ayak izinin düşürülmesi yanı sıra; yerel ekonominin gelişmesine, tedarik zinciri esnekliğine ve lojistik maliyetinin azalmasına katkı sağlar.
*Hesaplamada esas alınan sabitler: Defra, 2024, Freighting goods, HGV (All Diesel), All rigids, Average Laden, P51

Yerel Ekonomiye Değer Katmak

Yerel tedarikçilerle çalışmak yalnızca çevresel değil, aynı zamanda sosyal faydalar da sağlamaktadır. AROMSA, yerel üreticilerle kurduğu iş birlikleri sayesinde yerel ekonomiyi desteklemekte, katma değerin ülke içinde kalmasını sağlamaktadır. Bu yaklaşım yerel kalkınma açısından da büyük önem taşımaktadır.

Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin: Esnek ve Güvenilir Tedarik Zinciri

Küresel krizler, doğal afetler veya jeopolitik gelişmeler, uzun mesafeli tedarik zincirlerinde aksamalara yol açabilmektedir. Yerel tedarikçilerle kurulan ilişkiler sayesinde AROMSA, hammadde temininde daha esnek ve dayanıklı bir yapıya kavuşmaktadır. Bu da operasyonel sürekliliğin korunmasına katkı sağlar.

Doğaya ve Bütçeye Dost: Lojistik Maliyetlerin Azaltılması

Yerel tedarik kaynaklarının kullanımı, taşıma mesafesinin kısalmasıyla birlikte nakliye maliyetlerinin azaltılmasını sağlamaktadır. Bu durum, sürdürülebilirliğin yanı sıra maliyet verimliliği açısından da önemli bir kazanımdır.

AROMSA’nın sürdürülebilirlik vizyonu doğrultusunda, üretimde kullanılan bileşenlerin yerel tedarikçilerden temini, sadece çevresel bir kazanım değil; aynı zamanda stratejik, ekonomik ve etik bir tercihtir.

AROMSA olarak, yalnızca ürünlerimizin kalitesine değil, üretim ve tedarik süreçlerinin doğaya ve topluma olan etkilerine de önem veriyoruz. Biliyoruz ki sürdürülebilir bir gelecek, bugünden atılan sorumlu adımlarla şekillenir. Bu anlayışla; yerel tedarik zinciri yaklaşımımızı güçlendiriyor, üretim süreçlerimizde çevresel etkileri en aza indirmeye odaklanıyoruz. Yerelden beslenen, topluma ve doğaya duyarlı bu stratejik duruşumuzla sadece lezzet değil, değer de üretiyoruz. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakma hedefiyle, sürdürülebilirlik yolculuğumuza kararlılıkla devam ediyoruz.