Çikolata Şekerleme Kategorisinin Geleceğine Bakış

Çikolata ve Şekerleme kategorisinin geleceğine baktığımızda pazarın 2025 yılında 222,4 milyar $’a ulaşacağı öngörülüyor. Amerika yaklaşık % 30 ile pazardan en büyük payı alırken Amerika’yı %28,2 ile Batı Avrupa, %23,9’luk pay ile Asya Pasifik izliyor. Çikolata % 55,8 ile şekerleme kategorisinin en büyük alt kategorisini oluştururken, şeker %33,3, sakız ise %10,9 paya sahip. Çikolatanın önümüzdeki dönemde de diğer alt kategorilerden pay alması bekleniyor. Ekonomik büyüme, sosyo-demografik faktörler, yönetim, teknolojik parametreler açısından değerlendirildiğinde; 110 ülke içinde yüksek potansiyele sahip 10 ülke şöyle sıralanıyor: Endonezya, Japonya, Hindistan, Kanada, Brezilya, İsviçre, İspanya, Polonya, Ukrayna ve Güney Afrika. Rusya Doğu Avrupa’da, Almanya Batı Avrupa’da, Çin Asya Pasifik’te en büyük pazar olarak karşımıza çıkıyor.
Global pazarda ilk 5’te yer alan şirketler toplam pazarın %46,7’sini oluşturuyor. Artizanal ürünler pazarın %0,5’ini oluştururken ve özel markalı ürünler 7,3 milyar $ ile pazarın %3,8’i.
Öne Çıkan Trendler
Farklı tekstürler ve yenilikçi tatların tek bir üründe birleştiği çoklu duyusal deneyimler özellikle genç tüketicilerin ilgisini çekiyor. Kurabiye, çerez, meyve, kakao nib ya da tahıl gevreği gibi parçacıklı tekstürler ile karamel, meyve sosları gibi akışkan içerikler ürünleri farklılaştırmak için kullanılıyor.
Pastane tatları ve sokak lezzetleri çikolata ile buluşuyor. Cheesecake, tiramisu, elmalı pay, balkabağı tatlısı, baklava ya da yeni nesil tatlılar tüm atıştırmalık kategorilerinde olduğu gibi çikolata ve şekerleme kategorisinde de trend.
İçecek tatları kategoriye inovatif lezzetler katıyor. Kahve zincirlerindeki popüler lezzetler, matcha, oolong gibi çay tatları ve farklı tat kombinasyonlarından oluşan kokteyl tatları özellikle rafine zevkleri olan yetişkin hedef kitlenin ilgisini çekiyor. Baharatlar ürünlere hem sağlık hem de sofistike tatlar katıyor; zerdeçal, zencefil, tarçın, karabiber gibi bileşenler ile ürünleri farklı bir boyuta taşıyor.
Sağlıklı vurgusu içeren ürünler tüm gıda pazarında olduğu gibi çikolata şekerleme kategorisinde de önemli bir trend. Şeker oranının azaltıldığı, ürün reçetelerindeki besleyici bileşenlerin artırıldığı, yapay bileşenlerin çıkarıldığı/azaltıldığı ürünler raflardaki payını artırıyor. Pazarın büyük oyuncuları orjinal ürünlerinin tadına yakın tatta şekeri azaltılmış ürünler tasarlıyorlar. Ambalaj tasarımı ile ürünün porsiyondaki kalori ve şeker miktarını belirli bir seviyede tutarak tüketicinin aldığı kalori ya da şeker miktarını kontrol altında tutmayı hedefliyorlar.
Zorlayıcı Faktörler
Hammadde Tedariği
Üreticiler çikolata ve şekerleme ürünlerinin ham maddelerinin tedariğinde ciddi zorluklarla karşı karşıya kalıyor. Pandemi ile birlikte tetiklenen tedarik zincirindeki aksamalar ekonomik çalkantılarla devam ederken üreticileri alternatifler geliştirmeye, yeni çözümler üretmeye yönlendiriyor. Diğer yandan tarımsal ürünlerle ilgili iklim değişikliği kaynaklı problemler hem bulunurluk hem de fiyat açısından ham madde tedariğini giderek kritik bir noktaya taşıyor. Batı Afrika’daki sıcaklık artışı nedeniyle kategorinin en önemli ham maddelerinden biri olan kakao için alarm zilleri çalıyor. Fildişi sahilleri ve Gana’daki kakao üreticilerinin kakao bitkisi yerine palm ve kauçuk yetiştirmeye başladıkları görülüyor. Bu durum yakın zamanda kakao kısıtı ile karşı karşıya kalınacağını gösteriyor.
Şeker Fiyatındaki Belirsizlik
İklim değişikliğine ilave olarak yaşanan ekonomik dalgalanmalar ve şeker satışının bazı yasal düzenlemelere tabi olması piyasadaki reel fiyatın belirsizliğini getiriyor. Bu durum da üreticileri en önemli girdilerden biri olan şeker ham maddesi konusunda zora sokuyor.
Ürünler Yeniden Formüle Ediliyor
Şekerin sağlık üzerine etkisine dair endişeler üreticilere mevcut ürünlerini yeniden formüle etme zorunluluğu getiriyor. Sağlık hassasiyeti olan tüketicinin ilgisini çekebilmek için, besin içeriği açısından zengin, şeker içeriği azaltılmış aynı zamanda orjinal ürüne yakın bir yeme deneyimi yaratacak ürünler tasarlamak gerekiyor. Şekerin hem oransal hem de fonksiyonel olarak çok kritik bir hammadde olduğu böyle bir ürün grubunda ürün tasarlamak yenilikçi ve bütünsel bir bakış açısı gerektiriyor.
Uygulanan Vergiler Kategorinin Büyümesini Sınırlandırıyor
Şekerli gıdalar üzerindeki medya ve yasal denetim baskısı her geçen gün artıyor. İngiltere, Fransa ve Hollanda hükümetleri de dahil olmak üzere hükümetler, tüketicileri şekerli gıdalardan uzaklaştırmak ve daha sağlıklı alternatiflere yöneltmek için şeker ve kalori bakımından zengin gıdalara yeni vergiler getiriyor. Ürünler bu hassasiyetler açısından yeniden formülize edilmezse önümüzdeki yıllarda şekerleme ürünlerinin satış hacminde azalma öngörülüyor.
Temiz Etiketli Ürünlere Talep Artıyor
“Şekersiz”, “düşük kalorili” ve “içermez” gibi sağlık ve zindelik özelliklerine vurgu giderek artıyor. Fiziksel sağlığın yanında mental sağlık da tüketicinin radarına girmeye başlıyor. %100 “temiz etiketli” ürün sağlamak zorlayıcı olduğundan markalar bunun yerine belirli hassasiyetlere yönelik ürünler tasarlamayı tercih ediyor. Vegan, vejeteryan, fleksitaryen gibi beslenme biçimlerini benimseyen tüketicilerin artması da içeriklerin bu yönde gözden geçirilmesini gerekli kılıyor.
Temiz Etiketli Ürünlere Talep Artıyor
2024 yılına kadar şekerleme ve çikolata kategorisinin alışverişteki payının Doğu Avrupa hariç tüm bölgelerde azalacağı öngörülüyor. Pandemiyle beraber sağlık kaygılarının artması ve ekonomik gerileme sonucu satın alma gücünün azalması şekerleme gibi zorunlu olmayan kategorilere tüketicinin ilgisinin azalmasına sebep oluyor.
Tüm bu zorlukların aynı zamanda bir gelişim alanı olduğunun bilinciyle çalışıyoruz. Aromsa lezzet kütüphanemizde yer alan zengin aroma portföyümüz sayesinde “bir ürünün hem sağlıklı hem de keyif verici” olabileceğini gösteriyoruz. Artan doğal ve sağlıklı içerik taleplerine yönelik meyve tozları ve ekstraklarımız ile formülasyonlardaki sağlık vurgusuna katkı sağlıyoruz. Ar-Ge ve İnovasyon Merkezimizdeki laboratuvarlarımızda bulunan pilot ekipmanlarımızla üretim şartlarına yakın denemeler yaparak geliştirdiğimiz inovatif ürün önerilerimiz ile iş ortaklarımızın yeni ürün geliştirme süreçlerine destek oluyoruz. Duyusal testlerden, raf ömrü çalışmalarına kadar yeni bir ürünün tüketiciyle buluşana kadarki tüm yolculuğunda iş ortaklarımızla birlikte yer almaktan heyecan ve mutluluk duyuyoruz.