Doğal Kaynak Sularında Yeni Yaklaşımlar

Herkes suyun yaşam için gerekli olduğunu bilir. Tarih boyunca hayatta kalmak için su içtik, daha yakın yüzyıllarda su gereksinimimizi karşılamanın yolları arasına eklediğimiz içeceklerle suya bir içeceğin ana bileşeni olma rolünü de ekledik ancak tüketimlerimizde öncelikli amaç susuzluğumuzu gidermek olarak hep var oldu.
Su, temel bir yaşam kaynağı olmanın ötesinde, günümüzde çeşitli sağlık ve yaşam tarzı trendlerinin de merkezinde yer alıyor. Nereden geldikleri, bileşimleri, tatları ve korunup korunmadıkları veya işlenip işlenmedikleri gibi faktörler, suların nasıl sınıflandırılacağında rol oynar.
Su, Sağlıklı Yaşam Tarzının Vazgeçilmez Kaynağı
Temel olarak içme suları için üç tür sınıflandırmadan bahsetmek gerekir.
Yüksek mineralli sular, salt hidrasyonun ötesinde içerdiği zengin minerallerden gelen sağlık veren özellikleri ile öne çıkar. Bu sular genellikle bir kaynaktan doğal olarak mineral yüklü ve karbondioksitli olarak çıkar. Bu mineraller, vücudun çeşitli fonksiyonlarını destekler ve bazı sağlık yararları sunar.
Tatlı sular, saflığı ve hidrasyon ihtiyacı için içilen sulardır. Tatlı su kaynakları yer üstü ve yer altı kaynakları olarak sınıflanırken, yer üstü kaynakları genel olarak kirlenmeye çok daha müsait kaynaklar olduğu için pek çok su işleme metodu ile işlenerek genellikle şehir şebekelerinde kullanım bulan kaynaklardır. Bu sular, günlük su tüketimimizi karşılamak için idealdir ve genellikle düşük mineral içeriği ile bilinir.
Doğal kaynak suları ise yer altından doğal olarak çıkan ve kaynağında şişelenen sulardır. Doğal kaynak suları kimyasal olarak işlenemez, kaynağında insan tüketimine uygundur ve şişelenene kadar bu durumda tutulur. Ülkemizde şişelenmiş olarak satılan ve mineralli sular sınıfının dışındaki suların tamamına yakını doğal kaynak suyu sınıfında yer alır. Bu sular, doğallığını ve saflığını koruyarak tüketiciye ulaşır.
Şişelenmiş sular, sürdürülebilirlik ile ilgili tüketici kaygılarına rağmen büyümeye devam ediyorlar. Plastik kirliliği, su kaynaklarının tükenmesi, üretim ve taşıma ile ilgili karbon emisyonları hakkındaki endişelere karşılık güvenli içme suyu sağlama konusunda en güvenilir yöntem olarak şişeleme öne çıkmaktadır. Şişelenmiş sular, hidrasyon gibi en temel iddia dışında çeşitli bileşenlerle ve botaniklerle desteklenen sağlık iddiaları ve aromalarla zenginleştirilen içerikleriyle tüketicide karşılık buluyorlar.
Bitkisel Ekstraktların Önemi
Bitkisel ekstraktların fonksiyonel faydaları içinde yer alan bilişsel sağlık ya da adaptojenik yönleri de bitkisel ekstrakt içerikli mineralce zengin kompozisyonlar içinde raflarda yerlerini almaya başladı. Aromalı ve meyve suyu içerikli çeşitler özellikle yeni jenerasyonun maden suları ile tanışmaları için bir anahtar rolü üstlendiler.
Maden sularında gözlemlenen başlıca trendler arasında, sağlık bilinci yüksek ürünlere olan talebin artması ve aromalı ürünlerin çeşitlenmesi bulunmaktadır. Tüketicilerin sindirim sağlığı gibi özel sağlık ihtiyaçlarına yönelik olarak probiyotik, prebiyotik veya postbiyotik bileşenler içeren ürünler de bu trendlere cevap vermektedir.
Aromsa olarak, farklı mineral kompozisyonlarına sahip maden sularıyla yapılan çalışmalarımızda ekstraktlar, probiyotik ve prebiyotik bileşenler gibi yenilikçi katkılarla ürünlerimizi zenginleştiriyoruz. Bu sayede, tüketicilere doğal sağlık ve fonksiyonellik sunan, içim zenginliği ve aroma çeşitliliğiyle keyifli bir deneyim yaşatan ürünler sunmayı hedefliyoruz.

Su Dünyasında Değişen Trendler
Arttırılmış hidrasyon iddiaları ve elektrolitlerin varlığı; tüketicilerin hidrasyon algısının genişlemesi ve elektrolit karışımları kategorideki genişlemeye katkıda bulunuyor. Potasyum ve magnezyum gibi elektrolitlerce zenginleştirilmiş ya da hindistan cevizi suyu ya da karpuz gibi doğal ve zengin elektrolit kaynağı bileşenler ilave edilmiş sular, tüketicilere günlük sıvı alımı için arttırılmış hidrasyon vaadleri sunuyor. Bu sular, özellikle sporcular ve aktif yaşam tarzını benimseyenler arasında popülerdir.
Sağlıklı hidrasyon, fonksiyonel faydalar sunan en temel ihtiyaçlardan biridir. Botanik infüzyonlar, vitaminler, kafein veya elektrolitler gibi girdilerle zenginleştirilen fonksiyonel sular, tüketicilerin ilgisini çekmektedir. Doğal aroma vericilerle zenginleştirilmiş bu içecekler, içim zenginliğini artırarak sağlık faydalarını desteklemektedir.
Temiz etiketli ürünler; temiz etiket kavramının tüketicide en fazla karşılık bulabildiği ürün grubu olan sular, bu iddialarını öne çıkartan lansmanlarla tüketiciye ulaşıyorlar. Temiz etiketli ürünler, sade ve anlaşılır bileşen listeleri ile dikkat çekiyor. Tüketiciler, doğal ve katkısız ürünlere yöneliyor ve bu da temiz etiketli ürünlerin popülerliğini artırıyor.
Sürdürülebilir ambalajlar; Cam ve alüminyum kutular gibi sürdürülebilir ambalaj türlerinin şişelenmiş su kategorisindeki payının küçük olduğunu söyleyebiliriz. Üreticilerin, sürdürülebilirlik ile ilgili kaygılara verdikleri cevap olarak şişelenmiş su ambalajları kapağı dahil diğer paketlenmiş içeceklerden çok daha az plastik kullanıyor. Paketlenmiş içecekler arasında en küçük su ve enerji kullanım ayak izine sahiptirler. Aynı zamanda, şişelenmiş su üreticileri plastik şişelerinin bir kısmını rPET'e (geri dönüştürülmüş plastik) dönüştürmeye başladılar. Bu adımlar, çevresel etkileri azaltmak için atılan önemli adımlardır.

Su Tasarrufu ve Sürdürülebilirlik: Aromsa'nın Stratejik Yaklaşımı
En değerli doğal kaynaklarımızdan biri olan su, her geçen gün daha da azalıyor. İklim değişikliğinin etkileri ve yoğun kirlenmeyle daha önce görülmemiş tükenme tehlikesiyle karşı karşıya. Artan küresel nüfus ve hızlı sanayileşme, küresel su talebini sürekli olarak artırıyor. Bu durum, su kaynaklarımızı verimli bir şekilde yönetme ve koruma gerekliliğine işaret ediyor. Su tasarrufu ve verimli su kullanımı, hem bireysel hem de kurumsal düzeyde büyük önem taşıyor.
Aromsa olarak, küresel trendler ve kurumsal hedefler çerçevesinde sürdürülebilirlik alanında öncelikler ve sürdürülebilirlik stratejileri belirlenmektedir. Sürdürülebilirlik stratejisi doğrultusunda çalışmalara yön vererek hem kurumsal hedeflere hem de tüm paydaşların beklentilerine en uygun ve doğru şekilde cevap vermeyi hedefliyoruz.
Sürdürülebilirlik stratejimiz çerçevesinde, doğal kaynaklarımızı koruma, su tüketimini minimize etme ve geri dönüşümü teşvik etme konularına özel önem veriyoruz. Gelecekte, su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir kullanımı konusundaki farkındalığın artmasıyla, doğal kaynak suları daha da önem kazanacak. Hem tüketiciler hem de üreticiler olarak, suyun değerini bilerek hareket etmek, su kaynaklarını korumak ve gelecek nesillere temiz ve bol su bırakmak en önemli sorumluluklarımız arasında yer almalıdır. Aromsa olarak bu bilinçle hareket ediyor ve suyun korunması konusunda gerekli adımları atmaya devam ediyoruz.
Su yönetimi kapsamındaki faaliyetlerimizi yürütürken Aromsa Su ve Enerji Politikasını temel alıyoruz. LEED sertifikalı binamızdaki yağmur suyu toplama sistemi sayesinde depolanan suyu arıtıyor ve bunu rezervuarlar ve bahçe sulamada kullanıyoruz.
Ayrıca üretim süreçlerimizde bazı ekipmanlarda kullanılan suyun yeniden prosese dahil edilmesi ve kullanılması gibi aktif proje çalışmalarımız sonucu su tüketimizi yıl içinde belirli miktarlarda azaltırıyoruz.
Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri doğrultusunda hareket ederek, su kullanımında verimliliği artırmak, çevresel etkilerimizi minimize etmek ve yenilikçi çözümler geliştirerek sektörde örnek olmayı amaçlıyoruz.
Sürdürülebilirlik Raporumuzu incelemek için lütfen tıklayın.