Dondurmada Yenilikçi Tatlar

Dondurma süt veya süt ürünlerinin, su, şeker, kıvam arttırıcılar, aroma, çeşni maddelerinin karışım haline getirilmesi ve pastörizasyon işlemi sonrası tekniğine uygun olarak işlenerek dondurulması ile elde edilen bir gıda ürünüdür. Günümüzde dondurma her yaş grubuna hitap edecek çeşitli aromalar ve fonksiyonel nitelikler ile farklılaştırılarak karşımıza çıkmaktadır. Dondurma kategorisi iç ve dış pazarda ilgi çeken inovatif ürünler ile kendini sürekli yenileyen bir kategoridir.
Bu kategorideki son trendlere baktığımızda “senin için daha iyi” başlığı gözümüze çarpıyor. Tüketiciler tercih ettikleri ürünleri sadece tüketim amacı ile değerlendirmiyor, ürünlerde fonksiyonel özellik olmasını bekliyor. Protein oranı artırılmış, yüksek lif içeren, glüten içermeyen, organik tanımına sahip ürün grupları bu yönde yükselen bir trend oluyor. Ayrıca İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre tüketicilerin %69’u dondurmayı iyi hissettiren, stresli günlük hayat içerisinde ruh halini pozitife çeken bir ürün algısı ile tüketmektedir. Bu algıyı desteklemek için, dondurmada sağlık iddiası vurgulanmaya başlamıştır. Ambalaj üzerinde “daha hafif”, “%30 daha az şeker içerir”, “%50 daha az yağ içerir” ibarelerine yer verilmektedir. Böylelikle zevkle tüketilen dondurma aynı zamanda masum bir atıştırmalık haline gelmeye başlamıştır.
Süt ve süt ürünleri tüketemeyen ya da tercih etmeyen tüketici grupları için ise, doldurma alternatifi vegan ürünler diğer kategorilerde olduğu gibi bu kategoride de oldukça büyüyen bir pazara sahiptir. Tüketicilerin bir kısmının bitkisel kaynaklı ürünlerin daha sağlıklı algısına sahip olması bu pazardaki yenilikçi tatların artmasını da teşvik etmektedir. Badem ve hindistan cevizi sütünün kullanıldığı ürünler bu grubun önde gelen çeşitleri arasındadır. Fındık yağı ve kakao ile de zenginleştirilmiş çeşitler tüketicilere hayvansal kaynak içermeyen alternatifler sunmaktadır.
Ayrıca iş ve gündelik hayatın yoğun sürecinde “hareket halinde tüketime uygun” küçük porsiyonlu ürünlerin de pazardaki payı artmaktadır.
Trendler arasındaki bir diğer başlığımız “uluslararası lezzetleri keşfetmek”. Lezzet faktörü her zaman için tüketicinin tercihini etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Büyük markalar, tüketicide heyecan yaratmak için, formüllerinde bölgesel hammaddelerin kullanıldığı otantik lezzetler oluşturmaktadırlar. Örneğin Ortadoğu için oldukça önemli bir konumda olan deve sütü, dondurma formülünde kullanılmış, bölgesel bir nitelik taşırken aynı zamanda da bağışıklığı güçlendirici vurgusu ile de tüketicinin ilgisini çekmeyi başarmıştır.
“Karmaşık olmayan içerikler” ise yine üretici firmalar tarafından yenilikçi bir kategori olarak sunulmuştur. Tüketici, tercih edeceği bir ürünün içeriğinde mümkün olduğu kadar az ve aynı zamanda da bilindik hammaddeler görmek istemektedir. Bu yalın içerik, tüketiciler gözünde masum ürün algısını oluşturmaktadır.

Tüm bu yaklaşımların yanında, oldukça artan sosyal medya kullanımı da trendlerde belirleyici bir faktör haline gelmeye başlamıştır. Tüketiciler görsel anlamda farklı renklerde, ilgi çekici bir forma getirilmiş ürünü tercih ederek, sosyal medyada paylaşım yapmak için isteklidir. Özellikle genç tüketici kitlesinde, görselliğin tüketim tercihinde büyük bir etken olduğu araştırmalarda belirtilmiştir. Üretici firmalar sosyal medyanın bu güçlü paylaşım ayağını kullanmak için de birbirinden farklı ve dikkat çekici tasarımlar ile raflarda yerini almaktadırlar.
Trendlere genel olarak baktığımızda ise, öne çıkan tat ve aromaların başında her zaman olduğu gibi yine çikolata ve çikolatanın yaban mersini, fındık ve vanilya ile kombinlerini görmekteyiz. Aynı zamanda haşhaş gibi bitkisel tohum içeren ürünler de görsel olarak ve ürünün tadında fark yaratmaktadır.