Süt ve Süt Ürünlerinde Fonksiyonellik Keyifli Tüketim ile Birleşiyor

Yaşam koşulları, ekonomik ve çevresel faktörler tüketici alışkanlıklarının belirlenmesinde önemli etkenlerdir. Bu doğrultuda beklentiler değişen koşullar ile birlikte sürekli farklılaşmakta, üretici firmalar inovatif fırsatlar aramaktadır. Son dönemde sağlık kaygısının artması, bağışıklık vurgusunun daha da önem kazanması ile birlikte, ürün çeşitliliği ve yenilikçi tatlar bu yönde bir eğilim göstermeye başlamıştır. Süt ve süt ürünleri kendi doğası gereği, sağlık ve besleyici özellikler açısından önemli bir kategoridir. Bu kategorinin yararlı bileşenler ile daha da zenginleştirilmesi ile fonksiyonel gıda tanımına uygun hale gelmektedir.
Fonksiyonel gıda, temel gıdalardan farklı olarak, sağlık açısından faydalı, hastalıklara yakalanma riskini azaltan ya da önleyen fiziksel ve zihinsel sağlık için kanıtlanmış faydalar sağlayan gıdalar olarak tanımlanmaktadır. Farklı ürün kategorilerinde olduğu gibi süt ve süt ürünleri de tüketicilere çok farklı fonksiyonel gıda alternatifleri sunulmaktadır. Ürün özelinde kategoriyi değerlendirdiğimizde;
AVRUPA’DA FONKSİYONEL SÜT ÜRÜNLERİNE TALEP ARTIYOR
Süt kategorisinde, vitamin ve mineral bakımından zenginleştirilmiş, protein oranı arttırılmış, lifler ile zenginleştirilmiş ürünlerin öne çıktığını görmekteyiz. Ayrıca bileşiminde, zerdeçal, zencefil, karabiber, tarçın gibi baharatların yer aldığı altın süt gibi özel ürünlere ilgi artmaktadır. Altın süt, bağışıklık sisteminin güçlenmesine destek olurken, içerisindeki kurkumin sayesinde hücrelerin yenilenmesine de yardımcı olmaktadır. Avrupa’da son 5 yıl içerisinde lansmanı yapılan süt kategorisindeki ürünler değerlendirildiğinde, fonksiyonel iddia ile piyasaya sürülen ürünlerde %7’lik bir artış olduğu görülmektedir. Bu artışın önümüzdeki yıllarda da devam edeceği öngörülmektedir.
Fermente ürünlerden yoğurt grubuna baktığımızda, sindirim kolaylığı ve besleyici değeri ile yoğurt, yüksek bir tüketim oranına sahiptir. Mevcut besleyici değeri arttırılmış, proteince zenginleştirilmiş ya da probiyotik bakteri içeriğine sahip ürün grupları tüketicinin ilgisini çekmektedir. Bal, hurma gibi sağlık ile ilişkilendirilmiş ve tatlılığın bu girdiler ile sağlandığı ürün gruplarının sayısının da bu kategoride arttığı söyleyebiliriz. Fermente grupta yurt içi ve yurt dışında popülerliği giderek artan kefiri de fonksiyonellik iddiasında görmekteyiz. Bakteri içeriği ile faydalı bir içecek olarak bilinirliğe sahip kefir, lif ve protein oranı artırılarak, vitamin ve mineralce zengin yağlı tohumlar ya da farklı meyveler veya hibiskus gibi çeşitli ekstraklar ile desteklenerek, sağlıklı bir ürün olma özelliğini daha da güçlendirmektedir.
Peynir geleneksel bir algıya sahip olmasıyla birlikte bu kategoride de yenilikçi yaklaşımların oldukça fazla olduğunu görüyoruz. Aynı zamanda yeni çıkan ürünlerde peynirin doğası gereği bulundurduğu yüksek kalsiyum ve protein oranının vurgulandığı dikkat çekmektedir. Bu vurgu, proteini artırılmış alternatifler, sarımsak ve faydalı bitkilerin formülasyonda yer aldığı ürünler ile desteklenmektedir. Aynı zamanda çocuklara peyniri sevdirmek için, meyveli alternatiflerin, ilave vitamin ve mineraller ile desteklenmesi de bu kategorideki fonksiyonel ürünlere örnek olarak verilebilir.

DONDURMADA FONKSİYONEL YAKLAŞIMLAR
Oldukça renkli, sevilen ve inovasyona açık bir kategori olan dondurmada da fonksiyonel yaklaşımları görmekteyiz. Bu kategoride yine proteini artırılmış ürünler ilgi çekmekle birlikte, peynir altı suyu ile zenginleştirilmiş, probiyotik bakteri içeriğine sahip, antioksidanca zengin girdiler ve lifler ile desteklenmiş ürün alternatifleri de bu grupta yerini almaktadır. Kategorilerdeki fonksiyonellik iddialarına baktığımızda, çok farklı alternatiflerin olduğunu söylememiz mümkün. Ancak bir ürünün tüketicinin beğenisini kazanmasında, tat büyük rol oynamaktadır. “Bağışıklık”, “sağlık”, “yüksek besleyici değer” iddialarının aynı zamanda birbirinden farklı lezzet profilleri ile de birleştiğini görüyoruz.
Süt grubunda karşımıza brownie, toffee, tuzlu karamel, orman meyveleri, hindistan cevizi gibi tropik tatlar çıkarken, yoğurt grubunda egzotik tatların, kayısı, mango, ananas gibi sarı meyvelerin ya da fındık ve badem ezmesi gibi girdilerin fonksiyonel içerikleri daha talep edilebilir bir duruma getirdiğini belirtebiliriz. Peynirde tütsü, kekik, zeytin, kuru domates, karabiber ve farklı meyve alternatifleri, dondurma kategorisinde de çikolata popülerliğini koruduğunu, çikolatanın egzotik meyveler ile kombinleri, yanık şeker ve çiçek notlarının da fonksiyonel ürünlerin cazibesini arttırdığını söyleyebiliriz. Yeni ve farklı tat kombinleri ile bir ürünü hem sağlıklı hem de lezzetli hale getirmek mümkün oluyor. Fonksiyonel iddialar ile desteklenmiş ürünler, yenilikçi ve sevilen aromalar ile tüketiciler için keyifli bir alternatif sunuyor.
Aromsa’da her ürün kategorisinde alanında uzman ve deneyimli kişilerden oluşan ekipler yer almaktadır. Yeni bir ürünün, fikir aşamasından market raflarına çıkmasına kadarki tüm süreçlerde, tecrübemiz ve ileri teknolojimiz ile destek sağlıyor olmanın heyecanını yaşıyoruz. Yenilikçi çalışmaları yakından takip ediyor, Ar-Ge merkezimizde bulunan pilot ünitelerimizde, son ürünlere en yakın numune çalışmalarımızı gerçekleştirerek, iş ortaklarımızın beğenisine sunuyoruz.
Sağlıklı ve keyifli günler dileriz.